76. Cannes Film Festivali’nde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü Merve Dizdar’ın oldu. Dizdar, adı anons edilirken önce büyük şaşkınlık ve ardından mutluluk yaşadı. Dizdar’ın Türkçe yaptığı ödül konuşmasında ise kadın hakları vurgusu öne çıktı.
Bu yıl 76. kez düzenlenen Cannes Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buluyor. En İyi Kadın Oyuncu Ödülü “Kuru Otlar Üstüne”deki performansıyla Merve Dizdar’a verildi.
ÇIKIŞ ARAYAN KÖY ÖĞRETMENİNİ KONU EDİNİYOR
Film, Türkiye’nin ücra bir köyünde zorunlu hizmetini bitiren ve başka bir öğretmen olan Nuray (Merve Dizdar) ile karşılaşana kadar ayrılabileceğine dair umudunu yitiren genç resim öğretmeni Samet’i (Deniz Celiloğlu) konu alıyor.
“TÜM KIZ KARDEŞLERİME ARMAĞAN EDİYORUM”
Filmin yönetmeni Nuri Bilge Ceylan yaptığı açıklamada, filmin erken yaşta ücra bölgelere gönderilen memur ve öğretmenlerin kişisel inançlarındaki kademeli düşüşü yansıtmasını istediğini söyledi. En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan Merve Dizdar İSE konuşmasında, “Bu ödülü kendine layık görülenlere boyun eğmeyip eyleme geçen, bu uğurda her şeyi göze alan ve ne olursa olsun umut etmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerime ve Türkiye’de hak ettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum” dedi.
FİLM TÜRKİYE’DE 12 TEMMUZ’DA VİZYONA GİRECEK
Nuri Bilge Ceylan’ın yönettiği “Kuru Otlar Üstüne” filmi, 12 Temmuz 2023’te sinemalarda vizyona giriyor.
Dizdar’ın konuşmasının tamamı şöyle:
“Türkçeyi unutmuş olabilirim şu an heyecandan. Jüri üyelerine teşekkür ediyorum. Cannes Film Festivali’ne çok teşekkür ediyorum. Oyun arkadaşlarıma, tüm ekibe çok teşekkür ediyorum. Senaristlerimize, herkese a’dan z’ye ama en önemlisi bu karakteri güvenip bana verdiği için ve onunla çalışmak bir ayrıcalık olduğu için Nuri Bilge Ceylan’a çok teşekkür ediyorum. Son olarak dün gece uyurken bir hayal, yani ödül alabilir miyim diye düşünürken ufak bir yazı yazdım, onu okumak istiyorum izninizle. Filmde canlandırdığım Nuray karakteri inandığı şeyler ve varoluşu için mücadele veren ve bu uğurda bedeller ödemek zorunda bırakılmış bir kadın. Onu tanımak ve anlamak için uzun uzun çalışmak isterdim ama ne yazık ki yaşadığım coğrafyada kadın olmak Nuray’ın, Nuraylar’ın duygusunu doğduğum günden beri ezbere bilmeyi gerektiriyor. Bu ödülü Nuray ve onun gibi kadınların mücadelesine güç verebilmek için ve kendisine layık görülenlere boyun eğmeyip eyleme geçen, bu uğurda her şeyi göze alan ve ne olursa olsun umut etmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerime ve Türkiye’de hak ettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum.”