Afrodit doğal gazı, Mısır’daki tesislere bağlanacak

Afrodit

Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde yer alan Afrodit doğal gaz yatağındaki doğal gazın, deniz altından döşenecek boru hattıyla Mısır’a taşınacağı duyuruldu.

Haravgi ve diğer gazeteler, Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde (MEB) yer alan Afrodit doğal gaz yatağının işletmesinden sorumlu şirketlerden biri olan İsrailli New Med Energy şirketinin bir yetkilisinin dün “Reuters” haber ajansına yaptığı açıklamada, Afrodit yatağının deniz altı boru hattıyla Mısır’daki tesislere bağlanacağını açıkladığını yazdı.

Gazete, İsrail’de yayımlanan “Globes” isimli ekonomi gazetesinin ise şirketin bu kararını yorumlayan bir habere yer verdiğini ve haberde, “Afrodit yatağının işletilmesine ilişkin planın, Güney Kıbrıs ile İsrail arasında İsai yatağına ilişkin herhangi bir uzlaşı sağlanmadan revize edildiğine” dikkat çekildiğini aktardı.

“Globes” gazetesi, “söz konusu yataktaki İsrail hisselerinin, Kıbrıs’ta izin almış şirketlerden birine satılması olasılığının yüksek olduğunu” da iddia etti.

New Med Energy şirketinin CEO’su Yossi Abu, söz konusu gazeteye yaptığı açıklamada ise, “geliştirdikleri bölgesel ilişkilerin, bölgesel ve uluslararası düzeyde olduğu kadar altyapı konularında da yeni iş birlikleri için fırsat doğurduğunu” belirtti.

Yossi Abu, bu iş birliklerinin, doğal gazı, dünyanın ihtiyaç olan her noktasına ulaştırmaları için katkı sağlayacağını, bu sebepten ötürü de Afrodit yatağını kullanma planını hemen uygulamaya koyacaklarını sözlerine ekledi.

PAPANASTASİU: ENERJİ STRATEJİMİZ ŞİRKETLERLE UYUMLU

Öte yandan Rum Enerji Bakanı Yorgos Papanastasiu, Güney Kıbrıs’ta düzenlenen enerji çalıştayının, ülkesinin enerji stratejisi ile şirketlerin stratejisinin uyumunu ortaya koyduğunu ifade etti.

Papanastasiu, bazı basın kuruluşlarının yayınlarının aksine çalıştayın çok başarılı geçtiğini belirterek, “Bizim enerji planlamamız ucuz elektrik enerjisi üretmek ve bunun için düşük maliyetli doğal gazın, gaz formunda boru hatlarıyla gelmesidir” şeklinde konuştu.

“Halihazırda İsrail’den Vasiliko’ya boru hattı inşasına ilgi duyduklarını belirttiklerini” vurgulayan Papanastasiu, ilk hedefe ulaşıldıktan sonra ise ikinci hedeflerinin, altyapının maliyetli olması sebebiyle bir alternatif yaratılması olduğunu, bu alternatifini ise doğal gazın Avrupa pazarına gitmesi için sıvılaştırılması olduğunu belirtti.

PAPANASTASİU: BELKİ DE BUNA GEREK KALMAYACAK ÇÜNKÜ BİRİNCİ HEDEFİMİZ VAR

Afrodit yatağının işletmecisi şirketin bu yatağa ilişkin güncellenmiş planını taslak şeklinde hazırladığını, bu taslağı incelemekte olduklarını ifade eden Papanastasiu, söz konusu taslakta onay verdikleri ve vermedikleri unsurlar bulunduğunu vurguladı.

Papanastasiu, onay vermedikleri unsurlardan birinin ise, söz konusu yataktaki doğal gazın işlenişi için 2028 yılının öngörülmesi olduğunun altını çizerek bu sürenin kısaltılarak, kendi stratejilerindeki takvimlerine yakınlaştırılması adına görüşmelerinin sürdüğünü belirtti.

İsrail’den Güney Kıbrıs’a doğal gaz getirilmesi konusundaki bir soruya, bu konuya şirketlerin ilgi gösterdikleri ve bu ay içerisinde bu ilginin dile getirilmesini bekledikleri yanıtını veren Papanastasiu, sonraki adımın ise, bu ilginin anlaşmalara dönüşmesi olacağını ifade etti.

Papanastasiu, anlaşmaların sağlanmasının ardından İsrail’den Larnaka’daki Vasiliko bölgesine doğal gaz gelişinin 18 ayda gerçekleşebileceğini belirtti.

Alithia gazetesi ise konuya ilişkin haberini: “Enerjiyle Oynuyorlar – Bu Kadar Önemli Bir Konuyu Oyunmuş Gibi Ele Alıyorlar” başlığı altında manşet ve iç sayfalarından okuyucuya yansıttı.

Gazete yorum haberinde, hükümet yetkililerinin doğal gaz ve enerji konusunda çelişkili açıklamalarda bulunduklarını, “Afrodit yatağından doğal gaz getireceğiz” şeklinde açıklamalarda bulunurken, birden bire İsrail’den doğal gaz getirileceğini açıklamaya başladıklarını yazdı.

Gazete, Enerji Bakanı Papanastasiu’nun çeşitli zamanlarda yaptığı açıklamaları haberinde yansıtarak, bakanın elektrik enerjisinin maaliyeti konusunda da çelişkili açıklamalarda bulunduğunu savundu.

Politis gazetesi ise konuya ilişkin haberini: “New Med’in Afrodit Gazı İçin Seçimi Mısır” başlığı altında okuyucusuna aktarırken, New Med şirketinin, Afrodit gazının ithali için Mısır seçeneğini önerdiğini yazdı.

Söz konusu şirket yetkilisi Yossi Abu’nun konuya ilişkin açıklamalarına yer veren gazete, aslında bu önerinin, Rum yönetimi ile “Chevron” şirketi arasında 2019 yılında uzlaşılan ilk plan olduğunu, böylece söz konusu şirketin planlarının aslında bugüne kadar hiç değişmediğinin görüldüğünü vurguladı.

Gazete, şimdi kararın Rum hükümetine kaldığını ancak hükümetin de, 2011 yılında beridir bekleyen doğal gazın değerlendirilmesi için en makul öneri gibi görünmesi sebebiyle, New Med şirketinin önerisini kabul etmekten başka pek de bir seçeneğinin yokmuş gibi göründüğünü iddia etti.

Gazete, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’inde faaliyet gösteren Total, Eni ve Exxon’un ise planlarına dair herhangi bir ipucu vermeyerek kartlarını kapalı tuttuğunu, bu durumun da hükümette soru işaretleri oluşturduğunu ifade etti.

Gazete, Exxon şirketinin yetkilisiyle temasa geçerek, şirketin Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’inde yetki sahibi olduğu alanlardaki doğal gaz konusundaki planlarını sorduklarını ancak “söyleyecek bir şeyimiz yok” yanıtını aldıklarını aktardı.

DİSİ BİLGİ TALEP ETTİ

Gazete bir diğer haberinde ise, DİSİ Basın Sözcüsü Onufrios Kullas’ın bir açıklamada bulunarak, hükümetin enerji konusundaki adımlarını büyük ilgiyle yakından takip ettiklerini ve son gelişmeler hakkında hükümetten bilgi talep ettiklerini söylediğini yazdı.

Kullas açıklamasında, “Vasiliko’ya sıvılaştırılmış doğal gaz taşınması için gerekli altyapı çalışmaları ve İsrail-Kıbrıs-Yunanistan arasında elektrik kablolarıyla bağlantı yapılması için AB’den halihazırda ödenek alındığını” hatırlatarak “altyapı çalışmalarının şirketler tarafından, çıkarlarına uygun olarak değerlendirildiği varsayılarak, yapılmaları gerektiğini” vurguladı.

Kullias, Afrodit yatağının Mısır yoluyla değerlendirilmesi planlarının değişmediğinin görüldüğünü, bu sebepten ötürü de, ek altyapı çalışmalarının sürdürülebilirliği ve bunların birbirleriyle nasıl bağlanacaklarına dair hükümetten açıklama beklediklerini de sözlerine ekledi.