Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada Tatar, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin (KŞK) Antropoloji Laboratuvarı’na, Rum lider Nikos Hristodulidis’le birlikte gerçekleştirdiği ziyaretin Rum basınına yansımalarında yer alan kimi asılsız iddialar olduğunu kaydetti.
Tatar, “Resmi açıklamalarımızda defaatle altını çizdiğimiz üzere, Kıbrıs adası üzerinde yıllardır yürütülmekte olan siyasi uzlaşı çabalarının çıkmaza girmesinin en önemli nedeni Rum tarafının adanın tek sahibi gibi davranması ve Kıbrıs Türk Tarafının uluslararası antlaşmalarla da tescil edilmiş özünden gelen eşitliğine saygı göstermemesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs Türk Tarafının müktesep haklarının en yalın gereği olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün teyidi gerçekleşmeden resmî bir müzakere sürecinin başlaması söz konusu olamaz” vurgusunda da bulundu.
Tatar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Kıbrıs konusuna bulunacak sürdürülebilir ve adil bir çözüm için ortaya koyduğumuz yeni siyaset ve vizyon, sadece Kıbrıs Adası’ndaki iki Tarafın yararına değil, bölgesel ve küresel istikrar açısında da dikkate alınması gereken gerçekçi bir yaklaşımdır.
Tüm bunlardan azade, diyaloga açık ve diplomasi yanlısı tutumumuzu da sürdürmeye kararlı olduğumu bu bağlamda hatırlatmakta fayda görüyorum.
Hem iki Tarafa hem Kıbrıs Adası’na hem de Doğu Akdeniz bölgesindeki istikrara katkı yapacak kazan kazan felsefesiyle hazırladığımız ve BM Genel Sekreteri tarafından Rum tarafına iletilen 6 iş birliği önerimiz başta olmak üzere bugüne kadar yaptığımız tüm öneriler, iyi niyetimizin en sarih ve somut göstergesidir.
Kıbrıs Türk tarafı, insani tüm konular başta olmak üzere, iki tarafa da fayda sağlayacak şekilde kurumsal iş birliğinin tesis edilmesine yönelik somut adımlar atarak, iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi için çaba sarf etmeye dün olduğu gibi bugün de devam etme hususunda irade ve kararlığa sahiptir.”