ABD’nin eski Başkanı Donald Trump, iki kez azledildi, 2020 başkanlık seçimlerini kaybettikten sonra iktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesini engellemeye çalıştı, çok sayıda ceza davasında çok sayıda suçlamayla karşı karşıya kaldı ve muhalifleri bir otokrat olarak yönetmeyi planladığı konusunda uyarıyor. Yine de Trump Beyaz Saray’a geri dönebilir.
Trump, ulusal kamuoyu yoklamalarında Cumhuriyetçi başkan adaylığı için rakiplerinin yaklaşık yüzde 50 puan önünde gidiyor. Bu, üç yıl önce yenilen bir dönemlik başkan için dikkate değer bir geri dönüş. İşte Trump’ın Kasım 2024’te Demokrat Partili Joe Biden’a karşı seçimi kazanmasını sağlayabilecek dört neden:
Mutsuz seçmenler
Biden Beyaz Sarayı ekonominin iyi durumda olduğunu, Trump görevi bıraktığında yüzde 6,3 olan işsizlik oranının yüzde 3,9 ile neredeyse tarihin en düşük seviyesine indiğini ve Haziran 2022’de yüzde 9’u aşan enflasyonun Ekim ayı itibariyle yüzde 3,2’ye gerilediğini savunuyor. Aralarında beyaz olmayan ve genç seçmenlerin de bulunduğu geniş halk kitleleri ise bunun aksini düşünüyor.
Ücretlerin gıda, araba, ev, çocuk ve yaşlı bakımı gibi temel mal ve hizmetlerin maliyetlerine ayak uyduramadığına işaret ediyorlar. Biden ekonomiden bahsettiğinde Amerikalılar ekonomik göstergeleri değil, satın alınabilirliği düşünüyor. Kamuoyu yoklamaları, Trump’ın sadece muğlak öneriler sunmasına rağmen, seçmenlerin büyük bir farkla Cumhuriyetçileri ekonomiyi daha iyi yönetenler olarak gördüğünü gösteriyor.
Korkuyla konuşmak
Seçmenler ekonominin çok ötesine uzanan nedenlerden dolayı tedirgin. Trump, giderek çeşitlenen ve kültürel olarak daha ilerici hale gelen bir ülkede birçok beyaz Amerikalının gerçek olsun ya da olmasın endişelerini dile getiriyor. Ayrıca ev sahipliği, enflasyona ayak uyduran makul bir ücret, üniversite eğitimi gibi Amerikan yaşamının temel taşları olduğu düşünülen şeylerin pek çok kişi için daha ulaşılamaz hale geldiğine dair yaygın bir düşünce var. Anketler seçmenlerin suç konusunda endişeli ve ABD-Meksika sınırını yasadışı yollardan geçen göçmen akını konusunda gergin olduğunu gösteriyor.
Trump, kendisini ABD siyasi sisteminin dışından gelen biri olarak sunmaya devam ederken, bu korkuları kanalize etmekte ve paketlemekte usta. Hem kundakçı hem de itfaiyeci olan Trump, ülkenin kaos içinde olduğunu ilan ettikten sonra kendisini bir kurtarıcı olarak sunuyor.
Eylemleri seçmenleri etkilemiyor
Kendi partisi, Demokrat Parti ve medya içindeki eleştirmenler onu göreve uygun görmezken, milyonlarca seçmen aynı fikirde değil. Bunun yerine, destekçilerinin çoğu Trump’ın siyasi bir cadı avının kurbanı olduğuna ikna olmuş durumda. Bu yılın başlarında Reuters/Ipsos tarafından yapılan bir ankete katılan Cumhuriyetçilerin en az yarısı, Trump bir suçtan hüküm giyse bile ona oy vermekte bir sakınca görmeyeceklerini söyledi.
Trump ayrıca görevde geçirdiği dört yıla işaret ederek, yönetemeyeceğine dair korkulara rağmen hükümet mekanizmasının zaman zaman kaotik de olsa büyük ölçüde işlediğini ve hakkındaki en kötü iddiaların (Rusya ile işbirliği yaptığı gibi) asla kanıtlanmadığını savunabilir.
Biden tüm suçu üstlendi, hiç övgü almadı
Trump ayrıca, Biden’ın altyapı, temiz enerji ve çip üretimine yaptığı yoğun devlet yatırımları yoluyla istihdam yaratma politikalarının hayatlarında bir fark yarattığına şu ana kadar halkın çoğunu ikna edemeyen bir Beyaz Saray’dan da faydalanabilir.
Biden ayrıca Amerikalıları bölen bir çift savaşla da uğraşıyor. Trump’ın müdahaleci olmayan ‘önce Amerika’ mesajı, Biden daha geleneksel, müdahaleci bir Amerikan dış politikasını sürdürürken, ABD’nin Ukrayna veya İsrail’e daha fazla müdahil olmasından korkan seçmenlerde yankı bulabilir. Elbette bunların hiçbiri Trump’ın seçimi kazanacağının kesin olduğu anlamına gelmiyor.