Bakanlar Kurulu kararıyla ülkeye girişi yasaklanan Fast Direct Döviz Ltd. sahibi ve direktörü Arjen Sunal’ın avukatı Aysel Uzun, müvekkili hakkında alınan kararlara ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
Yaşanan hukuki süreci kamuoyuna duyuran Aysel Uzun, Sunal’ın itibarına ve kişilik haklarına açık bir saldırı yapıldığını belirtti.
Aysel Uzun, ortaya atılan iddiaları gerçeği yansıtmadığını öne sürerek, Arjen Sunal’ın ilgili Bakanlar Kurulu kararı aleyhine mahkemeye başvuracağını kaydetti.
“Müvekkilim Arjen Sunal aleyhine Polis Genel Müdürlüğü tarafından iletilen istihbari bir rapor doğrultusunda KKTC İç İşleri Bakanlığı tarafından 20/9/2022 tarihinde ihraç kararı alınmıştır. Yine KKTC İçişleri Bakanlığı’nın talebi doğrultusunda KKTC Çalışma Bakanlığı tarafından Arjen Sunal’a ait 31 Ekim 2023 tarihine kadar geçerli iş kurma izni 19.09.2022 tarihinde iptal edilmiştir.
Önemle belirtmek isteriz ki , KKTC ‘de yasal statü ile ikamet eden bir yabancı hakkında özellikle kamu güvenliği tehditi gerekçesi ile, ihraç kararı alma yetkisi münhasıran Bakanlar Kurulu ‘na aittir.
Bakanlar Kurulu iş bu yetkisini Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası md. 6 tahtında, deliller ile kanıtlanmış olması halinde kullanarak, bir kişi hakkında yasaklı göçmen kararı verebilir. Ancak Bakanlar Kurulu dahi bunu sadece istihbari bilgilere dayanarak yapamaz. Bu nevi iddiaların Bakanlar Kurulunu tatmin edecek delillerle kanıtlanması gerekir. Ancak İçişleri Bakanlığı 20/9/2022 tarihinde aldığı ihraç kararında ilgili yasanın amir hükümlerine aykırı olarak Arjen Sunal aleyhine ilgili kararı almıştır.
Arjen Sunal tarafından işbu hukuka aykırı kararların iptali ile ilgili derhal Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvurularak ilgili hukuka aykırı kararların iptali talep edilmiştir. İlgili davanın karara bağlanabilmesi için kesin duruşma tarihi olarak belirlenen 22.12.2023 tarihinden iki gün önce Arjen Sunal aleyhine verilen ihraç kararı İç işleri Bakanlığı tarafından yürürlükten kaldırılmış ve birebir aynı ithamlarla Arjen Sunal’ın ülkeye girişini engelleyen ilgili Bakanlar Kurulu kararı Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasasının 7. Maddesi tahtında alınmıştır. İlgili Bakanlar Kurulu kararının Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası’nın 6. Maddesi yerine 7. Maddeye dayandırılması manidardır. Burada Amaç 6. Maddenin içerdiği ‘Bakanlar Kurulu’nu tatmin edecek delillerle ıspatlanmış olması’ şartının bertaraf edilmesi idiyse de, bunun hukuk devleti prensipleriyle ve İyi İdare Yasası’nda yer alan sair prensiplerle bağdaşmayacağı açıktır.
Yapılan bu hamle ile İçişleri Bakanlığı tarafından alınan hukuka aykırı karara karşı bir Mahkeme kararı üretilmesi ihtimalinin önü kapatılarak, Arjen Sunal aleyhine bire bir ayni gerekçelerle alınan Bakanlar Kurulu Kararı aleyhine yeni bir dava açılması gereği doğmuştur.
Maalesef takriben bir yıl boyunca devam eden yargı süreci boyunca Bakanlar Kurulu’na sunulmayan önerge tam da davanın dinlenilmesine başlanılacağı günden iki gün önce Bakanlar Kurulu gündemine sokularak 20.12.2023 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmıştır. İlgili Resmi Gazete’de yasaklı göçmen ilan edilen ve Arjen Sunal ile hiçbir ilgisi olmayan kişilerle ilgili yapılan haberlere Arjen Sunal’ın adının karıştırılması, müvekkilin itibarına ve kişilik haklarına yapılan açık bir saldırıdır. Arjen Sunal bugün dahi, ilgili Bakanlar Kurulu kararına dayanak teşkil eden somut gerekçelerin ne olduğunu bilmeden yargı sürecinin neticesini beklemektedir.
Burada özellikle altını çizmek istediğimiz husus Arjen Sunal’ın ne Türkiye’de ne de KKTC ‘de hiçbir sabıkası bulunmayan , hakkında ne Bakanlar Kurulu kararına konu edilen ne de ahar hiçbir suç ile ilgili soruşturma dahi mevcut olmayan, şirketleri aleyhinde herhangi bir tedbir kararı alınmamış, KKTC’de bulunduğu süreç içerisinde hakkında tek bir adli ve/veya mali bir şikayet ve/veya soruşturma yürütülmemiş bir kişi olmasına rağmen, aleyhine alınmış ve yargı sürecine taşınmış olan idari kararların, Arjen Sunal hakkında kesin hüküm telaki edilmesi suretiyle, basında yer alan haberlerin kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğudur.
43/2020 sayılı yasadan önce devlet tarafından izinlendirilmiş ve vergilendirilmiş bir Finans şirketi sahibi olan ve yasanın yürürlüğe girmesinden sonra ilgili faaliyet alanını kapatmış olan bir kişi hakkında ‘Tefecilik çek ve senet finans faaliyeti ‘ yürüttüğüne dair ithamlar her türlü yasal dayanaktan yoksundur. Win Win Finance LTD. ilgili 43/2020 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra faaliyetini derhal durdurmuştur. Müvekkil Arjen Sunal’ın ilgili Bakanlar Kurulu kararı aleyhine derhal ve tekrardan Mahkemeye başvuracağını, bugüne kadar yaşanan hukuk dışı sürecin getirisi olan maddi ve manevi kayıplarla ilgili müvekkilin haklarının saklı olduğunu, masumiyet karinesinin bir gün hepimize lazım olacağını hatırlatır, yapılan haberlerin devam eden bir yargısal süreçler ve müvekkil üzerindeki menfi etkilerinin göz önüne alınarak haberleştirilmesine özen gösterilmesini rica eder, gerçekleri kamu oyuna duyururuz.”