Vize krizi seyahat acenteleri ve lojistik sektörünü de vurdu

PASAPORT VİZE TÜRKİYE

Geçen yıl Türk vatandaşlarının Schengen vizesi başvurularının yüzde 16.1’i reddedildi. Bu oran 2019’da yüzde 9.7’ydi.

Bununla birlikte İtalya haziran sonuna kadar randevuları kapatırken Almanya’da da randevuların üç ay sonrasına verildiği oluyor. Bu durum hem seyahat acentelerini hem de tır şoförlerini iş yapamaz duruma getiriyor.

Avrupa Komisyonu tarafından açıklanan Schengen vize istatistiklerine göre 2019 yılında Türk vatandaşlarının yaptığı vize başvurularında ret oranı yüzde 9.7 seviyesindeyken bu oran 2023 yılında yüzde 16.1’e yükseldi. Vize krizi sürerken Schengen ülkeleri mayıs sonuna kadar vize randevularını kapattığını duyurmuştu. Haziran ayına girdiğimizde ise İtalya gibi pek çok Avrupa ülkesinde randevular yine ancak bir ay sonrasına alınabilir durumda.

Vize krizinden en çok etkilenenlerin başında ise yurtdışına tur düzenleyen seyahat acenteleri geliyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, son yıllarda Türk vatandaşlarının, yurtdışı seyahat haklarının vize kontenjanlarına takılması nedeniyle mağduriyet yaşadıklarını söylüyor. “2023 yılında 1 milyon 55 bin vatandaşımız vize müracaatı yapabildi. Ancak kontenjan sıkıntısından dolayı vize başvurusu yapamayan vatandaşlarımızın sayısı bu rakamın katbekat üzerinde. Bu haliyle vize sorunu, seyahat özgürlüğünün insanların elinden alındığı bir noktaya evrilmiş durumda.”

İtalya’da haziran sonuna, ABD’de Eylül 2025’e kadar randevu yok

Ülkelerin sınırlı kontenjanların dolması gerekçesiyle vize randevularını kapattığını söyleyen Bağlıkaya, “Schengen Bölgesi ülkeleri mayıs ayı sonuna kadar randevuları durdurmuştu. İtalya’nın randevuları haziran ayı sonuna kadar kapalıyken ilk defa ABD vizesine başvuracak vatandaşlara ise ancak 2025 yılının eylül-ekim dönemine randevu veriliyor. Dolayısıyla tırmanan ve giderek derinleşen vize sorunu yurtdışına tur düzenleyen üyelerimizi, adeta iş yapamaz duruma getirdi” diyor.

Vizesiz destinasyonlara ilgi arttı

Bağlıkaya, vize başvurusunun reddedilmesi durumunda vize ücretinin yanması nedeniyle müşterilerin tercihlerinin de değiştiğinin altını çiziyor. “Aracı kurumlar, vize işlemlerinde yaklaşık 80 euro vize ücreti, 40 euro civarında da randevu parası tahsil ediyor. Randevu paraları ret cevabı verilmesi durumunda ise maalesef iade edilmiyor. Acentelerimiz de alternatif olarak vizesiz veya vize sorunu olmayan destinasyonlar sunuyor. Vize sıkıntısı, bu tür alternatif rotalara ilgiyi artırmış durumda.”

Tırların yüzde 30’u tır parklarda yatıyor

Vize krizinin vurduğu bir başka sektör ise GSYİH içindeki payı yüzde 12’yi aşan lojistik sektörü. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkan Yardımcısı Ayşem Ulusoy, vize sorunu nedeniyle tırların yüzde 30’unun tır parklarda yattığını söylüyor. “Bizim ‘profesyonel sürücü’ dediğimiz tır şoförleri işleri gereği sürekli yurtdışına çıkıyor. Ancak pandemi sonrası başlayan vize alamama sorunu son dönemde artmış durumda. Örneğin Almanya’ya gidecek sürücülerimizin vize randevusu için üç ay beklemesi gerekiyor. Randevu alabilen de 10 yıllık vizesi olsa bile ret alabiliyor.”

“İş hızımız düşerken maliyetimiz artıyor”

Ulusoy, bu durumun ithalatçı ve ihracatçıyı da etkilediğini vurguluyor. “Bu, ürettiğimiz işin yüzde 30’unun kaybı anlamına geliyor. İhracatçının yükünü taşıyamadığımız, ithalat tarafında ise bu araçların yüzde 60-70’i hammadde ve yarı mamullerden oluştuğu için Türkiye’nin küresel piyasalardaki rekabet gücü de azalıyor. Ve İş hızımız düştüğünden maliyetimiz de artıyor.sadece bizi değil, ithalatçı ve ihracatçıyı da etkiliyor. Bu durum, iş hızımızın düşerken maliyetin artması demek. Çünkü ihracatçının yükünü taşıyamadığımız, ithalat tarafında ise bu araçların yüzde 60-70’i hammadde ve yarı mamullerden oluştuğu için Türkiye’nin küresel piyasalardaki rekabet gücü azalıyor. Maliyetlerimiz de doğal olarak artıyor.”

“Tır şoförlerine randevu önceliği verilmeli”

Yeşil veya gri pasaport sahipleri tarafından vize alımının özellikle pandemi sonrası suistimal edilmiş olabileceğini söyleyen Ulusoy, “Ancak bu durum işini yapmaya çalışan nakliye sektörü çalışanlarını da olumsuz etkileniyor. Bu insanlar turistik gezi için Avrupa’ya gitmiyor. Dolayısıyla profesyonel sürücülere en azından randevu almada bir öncelik getirilmeli.” yorumunu yapıyor.