Atık suların denizlerde yarattığı kirliliğin önüne geçmek, uzaktan ve etkin denetim sağlamak üzere Çevre Koruma Dairesi bünyesinde oluşturulan Sürekli Atık Su İzleme Sistemi (SAİS) ile denize deşarjı olan tesisler 7 gün 24 saat esasıyla izleniyor.
İnsan sağlığına ve ekosisteme zarar verecek durumlarla ilgili uyarı vererek, erken müdahaleyi mümkün kılan sistem hakkında Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) bilgi veren Çevre Koruma Dairesi Müdürü Abdullah Aktolgalı, tesislerin sisteme uyumundan memnun olduklarını söyledi. Röportajda Aktolgalı’ya Çevre Koruma Dairesi Atıksu Şube Sorumlusu Bengü Rezza da eşlik etti.
“DENİZE 3 ŞEKİLDE DEŞARJ YAPILIYOR”
Aktolgalı, SAİS’in, başta atık su arıtma olmak üzere ters ozmoz (RO) ve soğutma suyu tesislerine ait deniz deşarjlarının çevrimiçi (online) izlenebilmesi için kurulduğunu söyledi.
Denize sadece atık su boşaltılmadığını anımsatan Aktolgalı, deniz suyunu arıtıp kullanan tesislerin denize yoğun tuz içeren su deşarj ettiğini, deniz suyunu soğutma suyu olarak kullanan tesislerin de denize deşarjı olduğunu söyledi.
“ÇALIŞMALAR UZUN SÜRDÜ”
Sistemin kurulmasıyla ilgili çalışmaların uzun sürdüğünü, sadece teknik değil yasal alt yapıya da ihtiyaç duyulduğunu belirten Aktolgalı, bu kapsamda “Derin Deniz Deşarj Yapan Tesislere Yönelik İdari ve Teknik Usuller Yönetmeliği” hazırlandığını ve bu yönetmelik uyarınca denize deşarjı olan tüm tesislerin sisteme dahil olmasının zorunlu hale getirildiğini belirtti.
“DENİZE DEŞARJ NOKTALARINA SAİS KABİNİ KURULDU”
Aktolgalı, Karşıyaka’dan Karpaz’a kadar olan bölgede denize arıtılmış su deşarjı olan otellerin belirlendiğini, ilgili otellerin müdürleri ve teknik elemanlarıyla toplantı yapıldığını söyleyerek, sisteme dahil olacak tesislerin denize deşarj noktalarına ölçüm sistemi (SAİS kabini) kurulduğunu anlattı.
“PİLOT KABİN BAFRA’DA…”
Aktolgalı, SAİS için pilot kabinin Bafra Atıksu Arıtma Tesisi’ne kurulduğunu ifade ederek, Çevre Koruma Dairesi’ne kurulan serverin yazılımı için çıktıkları ihalenin 2021’de Merkezi İhale Komisyonu tarafından karara bağlandığını, serverin ve Bafra’daki pilot kabinin kurulumunun maliyetinin 1 buçuk milyon TL’yi aştığını belirtti.
“SİSTEM 7 AYDIR DEVREDE”
Test çalışmalarının geçen yılın sonunda tamamlandığını belirten Aktolgalı, 7 aydır devrede olan sistemde 6’sı atık su, 1’i RO (ters ozmoz) olmak üzere 7 tesisin deşarjının sürekli olarak Çevre Koruma Dairesi tarafından izlendiğini ifade etti.
“8 OTELLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR”
Aktolgalı, 8 tesiste ise SAİS kabin kurulumu için çalışmaların devam ettiğini, birkaç ay sonra bu otellerin deşarj sularının da sistem üzerinden izlenebileceğini aktardı.
Arıtmadan çıkan suyun kabindeki analizatör cihazlardan geçtiğini, atık suda “pH, sıcaklık, çözünmüş oksijen, iletkenlik, debi, kimyasal oksijen ihtiyacı, askıda katı madde, nitrit ve nitrat” değerlerine bakıldığını anlatan Çevre Koruma Dairesi Müdürü Abdullah Aktolgalı, ölçümlerin periyodik olarak merkezi veri tabanına aktarıldığını belirtti.
“SİSTEM KIRMIZI ALARM VERDİĞİNDE…”
Aktolgalı, standart limitler aşıldığı takdirde, Çevre Koruma Dairesi ve ilgili tesislerin teknik ekiplerine mail ve SMS yolu ile bildirim gittiğini, sistem kırmızı alarm verdiğinde kabindeki cihazın 2 saat boyunca 6 litre kompozit numune topladığını kaydetti.
Aktolgalı, tesislerin teknik personelinin, işleyişi takip etmek için SAİS kabinine girdiğini ancak kompozit numunenin muhafaza edildiği kilit ve mührün bulunduğu buzluğa sadece Çevre Koruma Dairesi personelinin erişebileceğini söyledi.
Abdullah Aktolgalı, toplanan numunenin normal parametrelerle karşılaştırılmak üzere Devlet Laboratuvarı’nda analiz ettirildiğini, sonuçların teyidinin sağlandığını, itirazlar halinde bu numunelerin delil olarak kullanılabileceğini ifade etti.
Aktolgalı, yönetmeliğe uygun davranmayanların iki asgari ücrete kadar ceza alabileceğini de belirtti
“DENİZDEKİ KİRLİLİĞİN SEBEBİ SADECE OTELLER DEĞİL”
“Bu sistem, bütün sahillerimizin temiz kalacağı anlamına gelmiyor. Hiç oteli olmayan sahiller insan kullanımıyla, açıktan geçen gemilerle kirletiliyor” diyen Aktolgalı, Karpaz’daki Ronas sahilini örnek göstererek şöyle devam etti:
“Burayı defalarca temizlettik. Temizliğe bizzat ben de katıldım. Üzerinde Arapça yazılar olan şişeler, bu ülkede satılmayan sigaralar vardı sahilde. Denizdeki kirliliğin sebebi sadece oteller değil.”
“84 SAHİLDEN HER AY PERİYODİK OLARAK NUMUNE ALINIYOR”
Basında deniz sularıyla ilgili tartışmalar olduğunu da söyleyen Aktolgalı, Sağlık Bakanlığı ile imzalanan iş birliği protokolü uyarınca her ay periyodik olarak 84 sahilden numune alındığını ifade ederek, önemli olanın periyodik olarak analiz yapmak olduğunu vurguladı.
İlk numunede kirlilik varsa ve ikincisinde de benzer sonuç çıkarsa bunun sebebini araştırmaya başladıklarını belirten Aktolgalı, “Bizim içimiz rahattır, bu işi layığıyla yapıyoruz” dedi.